Stresten tırım tırım titrediğim bir günü geride bıraktıktan sonra ancak vakit buldum yazmaya. Doktor randevum vardı bugün malum bahsetmiştim önceki postlarda. Ameliyatım Haziran başında olacakmış. Önümde 40 kişi var sıra bekleyen. İkinci bir opsiyon 15.000 lira verip hemen olmaktı ama tahmin edersiniz ki o kadar param yok :)
Beklemek, hele ki böyle heyecanlı bir bekleyiş, sevgiliyi beklemekten bile heyecanlı bir bekleyiş için fazla uzun bir süre değil aslında. Hayatımın kökten değişeceğini, iyileşeceğimi ve benden yeni bir ben çıkacağını düşünürsemi bu bekleyişlere değer.
Doktorum insana güven veren, şakacı, muhabbetşinas bir adam. Sevdim. Önemli olan bu. 8 saat anestezi altında ruhunuzun, yaklaşık iki yıl da bedeninizin muhattabı olacak insanı sevmeniz en başta gelir zaten bu işlerde. Özellikle alanı olmayan bir konudan bahsederken (dermatoloji) benim, "siz daha iyi bilirsiniz muhakkak." deyişimin üzerine, "yoo belli ki siz daha iyi biliyorsunuz, buyrun" deyişi vardı ki evlere şenlik. Böyle uçmuş, aşmış adamların mütevaziliğini seviyorum.
Yaklaşık 1,5 saat ameliyatın getirilerini, götürülerini, risklerini, komplikasyonlarını anlattı. Usanmadı, ağzı burun yapmadı. Önemli şeyler bunlar hasta için. Annem aslında ameliyata gayet ikna olmuş durumdaydı ama riskleri duyunca biraz panikledi. Neyse ki her konuda arkamda olduğu gibi yine oldu. Ailenizin tam anlamıyla arkanızda olduğunu bilmek, kafanızda şüphe kalmaması için çok öenmli bu işte. İşte gerçek şu ki "by pass" şaka değil. Gerçekten çok riskli, özellikle benim gibi dezavantajlı bir hastaysanız. (bkz: diyabet). Tek avantaj yaşımın gençliği, toparlanma süresinin nispeten kısa olması. Şakkadanak karar verilecek bir şey değil her halükarda. İyileşme sürecinde çok destek gerekiyor ki ben bu konuda aileme yüzde yüz güveniyorum.
Etrafımda çok insan var. Gerek meslek icabı, gerekse sözlükten, daha önce görev aldığım sitelerden, kedi-köpek camiasından (hayvan sahiplendirme işlerinden), okuldan vs. Çok şükür. Şikayetim yok bundan. Bu zamana kadar girdiğim ortamlardan çok değerli insanlar kazandım. Sevdiğim insanların elimden geldiğince yanında olmaya çalıştım. Kalbim, ruhum, evim, ailem sevdiğim insanlara hep açıktı. Yaşadığım müddetçe de böyle olacak.
Etrafınızdakilerin değerini sair bir günde anlayamazsınız. Ancak ihtiyacınız olduğunda anlarsınız ki bu çok doğrudur. Dosdoğru. Doktordan eve gelince telefonun sesini kısık unutup uyuyakalmışım. Uyandığımda telefonun bile kapasitesini aşan mesaj ve sayısını buraya yazarsam ukalalık olarak değerlendirilebilece kadar çok çağrı vardı. Keza nete bağlandığımda gelen mesajlar, iletiler.
Dostlar önemli, onlar olmazsa belki yine ayağa kalkarsınız zor durumlardan ama kolunuza giren birilerinin varlığı çok önemli. Şükürler olsun.
Aslına bakarsanız dost olmaktan, ahbap olmaktan ziyade bana kalırsa insan olmanın konusu bu. Kim olursa olsun, aranızda ne geçerse geçsin, sağlık farklı bir konudur. Ölüm, doğum, sağlık. Bunlarda birilerinin yanında olmak insanlığın konusu bence. Şükür benim yanımda yeteri kadar insan varmış.
İnsan olamayanlar ise başka bir yazının konusu...
3 yorum:
ne mutlu sana. ne kadar çok insan biriktirmişsin ama nasıl birikmiş bu insanlar elbette yüreğinin güzelliği, büyüklüğü sayesinde...
çok şanslısın canm
umarım ameliyatında çok iyi geçer hemen ayağa kalkarsın
insanların insaniyetini kaybettiğini düşündüğüm bu günlerde bu yazı biraz umut oldu bana
"Aslına bakarsanız dost olmaktan, ahbap olmaktan ziyade bana kalırsa insan olmanın konusu bu. Kim olursa olsun, aranızda ne geçerse geçsin, sağlık farklı bir konudur. Ölüm, doğum, sağlık. Bunlarda birilerinin yanında olmak insanlığın konusu bence. Şükür benim yanımda yeteri kadar insan varmış.
İnsan olamayanlar ise başka bir yazının konusu... "
ne güzel demişsin.
Yorum Gönder