Halbuki hep mutlu sonları severdim ben.
Senden önce...Şimdi kendi mutlu bitecek sonlarımı dahi döndürüyorsam yolundan, sebebi yüzdüğümde varamadağım kara...Sebebi sen...
.......................................................................................................................................................................
Yalnızdım ve sen de öyleydin. Yanımdan geçtiğinde yıldız tozları dökülürdü sanki başımdan, çarpılırdım, irkilirdim. Öyle güzel ve uzaktın ki..Birgün avuçlarımda olacağını ellerinin ve o ellerin avucumdan kayacağını hiç hesaplayamadım. Anlayamadım...
Boş yer yoktu, yanıma oturdun ve nihayet dedim, nihayet şans, nihayet kader, nihayet adına ne dersen de...fakat sen o an için "mucize" demeyi seçtin...Ben mucize diyemedim...
..........................................................................................................................................................
Sıkıntılı bir nisan akşamıydı. Şarap içtik, boynunun zarifçe kıvrıldığı koltukta benim oldun...yine...
Farklıydı. Sanki bir daha görüşmeyecekmiş gibi sarıldın bana, sımsıkı...Ağladın. Anlık bir tedirginlik sandım...Anlayamadım.
Aylardır süren şu meşhur resim dersleri..
Geceleri erkenden uyuman,
Gözlerime bir daha göremeyecekmişsin gibi bakman...
"Mevsimsel canım herkese oluyor dediğin" saç dökülmeleri...
Yastığıma bıraktığın inciler, gözyaşların...
Anlayamadım...
Beni acıtmamak için acını bu kadar sakladığını anlayamadım...
Bu kadar sevdiğini...
..............................................................................................................................................
"Birgün gidersem naparsın?" dedin...
"Nereye yahu karpuz kesecektik" derim dedim tüm neşemle.
"Hep böyle söyle olur mu?" dedi. "Neden gidersem gideyim..."
Anlayamadım....
Bedeninin kuş gibi halsizliğini,
Evden çıkmak istememeni,
Telefon çaldığında koltuktan zıplayıp uzaklarda konuşmanı...
Bu kadar sevdiğini...
...............................................................................................................
Gelecekten konuşmayı sevmezdin sen. Nerede oturacağımızı, hatta çocuklarımızın adını bile hep ben bulurudum, sen dinlerdin, hep uzaklara bakarak..
Herşeye inşallah derdin..
Sinirlenirdim..
Çabasız, niyetsiz görürdüm seni..Kavga çıkarırdım.
Sana ulaşamadığımı sanırdım, kalbin avuçlarımda atarken...
Anlayamadım...
......................................................................
Soğudun benden, uzaklaştın. Kahroldum. Bittim ben...
Başka biri vardı, emindim artık.
Buz gibi bakışlarından, hep gitmek ister hallerinden içim acımaya başladı.
Emindim, biri vardı..
............................................
Kötü düşünceleri kovalamaya çalışıyordum hep aklımdan, yanımdayken o kadar hasretle sarılıyordun ki bana, pişman oluyordum düşündüklerimden hemen.
Bakışların, dudaklarının sevimli kıvrımları, güldüğünde kırışan alın çizgin...
Ah neler düşündüm ben sevgilim...
..................................
Simsiyah bir geceydi o gece. Yaz yağmuru vardı, sıkıntılıydım, uyuyamadım.
Kalktım bir film izledim, biraz dolandım evde,
İçimdeki sıkıntıyı atamadım.
"Bu saatte kimse aramaz" diye yatak odasında bıraktığım telefonum çalmaya başladı.
Çocukça dedim ki "Acaba o da mı uyuyamadı?"
Anlayamadım,
Bir daha uyanmayacağını anlayamadım...
Hemen gelmemi söyleyen bir ses, teyzendi galiba...
Kaza geçirdiğini düşündüm ilkin, aklımdan ışık hızıyla milyarlarca şey geçiyordu.
Allahım lütfen O'na birşey olmasın...
....................
Lacivert çarşafının üzerinde yatıyordun, en sevdiğin çarşaftı...
Ellerindeki naif çizgiler soğumamıştı bile
Boynuna sarıldım, bırakamadım
Kalbi avuçlarımda atan sevgilim...
Gitti...
Anlayamadım..
........
Öldüğüne inanamadım.
...
Yıllar sonra birgün, bir evde öylesine radyo dinlerken çıktı şarkımız.
Neden başımı kaldıramadım,
Neden boğazıma yumru gibi durdu şarabım,
Kimse anlayamadı.
Sen anladın...
16 yorum:
Betty bunu sen mi yazdın,sabah sabah mahvettin beni,Kimin hikayesi bu,ne olur gerçek olmasın :(((
Ben yazdım sevgili ilham perisi. Benim hikayem ama çok şükür ki hikaye. Alttaki fotoğrafa bakınca döküldü bunlar. Sevdiklerimize "seni seviyorum" demeyi hatırlatma hatırlatması oldu sadece :)
Off betty yedin beni sabah sabah,gerçek zannettim yani bunu sen yaşadın sandım,güzel ama yıkıcı yaa.Kalemine sağlık.Sen de kelime oyunlarına katılmalısın,orda görmek isterim seni..
Çok şükür sadece beynimde yarattığım birşey, üzmek istemezdim :(
Kelime oyunları neresidir?
Ben bloğumda hep yazıyorum ya orasıdır:)
Bloğumda öykü atolyesi diye bir link var.Oraya bak anlarsın ,istersen tabi,Bir teklif sadece..
Tek bir fotoğrafla bağlanıp, tek bir an ile kopuyoruz hayattan.
Kumar oynuyoruz umarsızca.
Kaç 'gele' bizi çevirir ki...
Kur yapıyoruz,
Kör yapıyoruz yaşadıklarımızı.
Unutuyoruz ölmüşlerle...
Olmuşları...
Bu sefer tek bir fotoğrafla kopup, tek bir an ile bağlanıyoruz hayata.
Sonra tekrar...
Sonra tekrar...
Garip... üç küçük nokta
Eline,
Yüreğine,
Diline sağlık canimu...
bu fotoğraf bana tanıdık geldi. :P
çok güzel yazmışsın yine ağbii
@foçalı fatih : kimin fotografı acaba :) sağol canım
@yavrimu: üç nokta candır! beti havale geçirmektedir! erdek sıcaktır! pof
@ilham perisi : ben tatildeyim de dönünce muhakkak bakıcam teşekkürler tavsiye için :)
çok iyi yazmışsın ya hüzünlendim... gerçek diye korktum bir an...
Betty blograzzide günün bloğu seçildin bir de buradan tebrik ediyorum..
@çii teşekkür ederim şükür ki gerçek değil :)
@ilham perisi :))))) çok teşekkürlerr
çok güzel bir yazıydı yüreğinize sağlık
sevgilerr
beti süpersonik olmuş bu!tadından yedim yazının..
of ya off..insan nasıl olur da sadece resmin verdiği ilhamla böyle yaşamış gibi yazabilir bu yazıyı ? sabah sabah kötü oldum ya :(
İki ay önce birisi sormuştu ve ben ona demiştim ki, yaşamadığım birşeyi katttiyyen yazamam. Olabiliyormuş demek. Öğrendim. Ben de şaşırdım akınca kelimeler ama galiba güzel oldu. Teşekkür ederim :)
@saldıray candır!
düt ve düt..
dikkatini çekmeye çalışıyorum,şartlar eşitlensin diye.
Yorum Gönder