16 Mart 2010 Salı

Ben her savaş meydanında...

Aslında söz verdim, iki ilaç alıp uyuyacağım dedim ama olmadı. İlaç aldım ama uyuyamadım. Gözlerim yanıyor.

Sanırım saatlerdir aynı şarkıyı dinliyorum. Çok bilenler buna depresif ruh hali diyor oysa çok bilenler beni bilmiyor...
Çok bilenler, durmaksızın yedi ay boyunca her gece ama her gece ağayarak uyumak ne demek bunu da biliyor mu acaba?
Bunun için de bir depresyon hırkası şirinliğinde çözüm önerileri var mı?

O kadar garip şey ki şu kalp ağrısı, sapıtıp sarhoşluktan geberdiğin gecede de, gerdan kıra kıra misket oynadığında da sonu gözyaşına bağlanıyor bir şekil. Yatağa hep gözlerin ıslak giriyorsun. Durmaksızın adetin olsa da olmasa da dua ediyorsun. Kalp yoruluyor. Kalp paramparça oluyor.

Sanırım ben her şeye rağmen inanmıştım güzel olacağına.
Tanrı'nın her zamanki gibi bir son dakika volesi vuracağına.

Yalan değil, çok mucize yaşadım ben. Neden olmasın dedim. Bir kez daha olur?
Olmadı.
Bu defa güldürmedi...

Yine yüzüm ıslak gireceğim yatağa.
Son kez çalacağım kafamda o şarkıyı, son kez kuracağım yaklaşık iki yıllık bir hayali.
İlk kez acı...masın artık diye dua edeceğim.
İlk kez elveda yerine hoşçakal ile gideceğim.
Hoşçakal.

Hiç yorum yok: