10 Mayıs 2010 Pazartesi

Halbuki...

Hayatta belki de en çok sevdiğim şeylerden biri balkon. Çok istedim-isterim balkonlu bir evim olsun. Bu arzu nereden gelip bana yapıştı bilemiyorum, üstelik ben yaz mevsimini bile sevmezken neden sürekli kenarında fesleğenler, sardunyalar olan bir balkon düşlüyorum gözümü kapatınca?


Bir sabah ayılması düşünüyorum, tek başıma. Kahvemi fesleğen kokuları arasında içtiğim...

Bir sabah kahvaltısı düşünüyorum iki kişilik, bembeyaz bir örtü üzerinde, fazla malzemeli değil ama illa ki yumurtalı, zeytinli.

Bir akşam kahvesi düşünüyorum karşılıklı fincanların ters çevrildiği. Üç vadelerin dillerden düşmediği.


Bir rakı sofrası düşünüyorum. Ufak meze tabakları dizilmiş, ortada büyükçe salata. Kadehler şıngırdıyor her havaya kalkışta. Ufaktan musaiki mırıldanıyor, belki içerdeki plağın sesi geliyor alttan alta.

Bir gece uyuyamayıp, sırtına bir şey alıp kaçtığın bir yer...
Bir sabah gereğiden erken kalkınca kahveni kapıp gittiğin bir yer...

Belki de ben balkonu mutlulukla, bir aradalıkla fazla özleştirmişim. Sadece çiçekli bir balkon düşlüyorum sanmıştım halbuki...

1 yorum:

beenmaya dedi ki...

öyle bir düşlemişsin ki benim de canım çekti şimdi :))