15 Ocak 2009 Perşembe
Gerek
İki farklı kitap için iki şahane öykü yazmam gerek.
Üniversite söyleşim için metin hazırlamam, ilgi çekici bir isim bulmam ve sunumu yollamam gerek.
Sahneye çıkıp oyunumu oynamam gerek.
Yaklaşık 3 bavul dolusu çamaşır yıkamam gerek.
Evi her sabah yeniden derleyip toplamam gerek.
Her Allahın günü yemek yemek gerek.
Yenilecek yemeği hazırlamak gerek.
Bulaşık makinasını sürekli boş tutmak gerek.
Bloga çok ara vermeden yazı yazmak gerek.
Şablondan yine sıkıldım, kudurdum, yeni bişi bulmak gerek.
Yeni şablonu atarken blogroll u bir daha uçurmamak gerek.
Sevgiliyle ilgilenmek gerek.
Mütemadiyen duş almak gerek.
Her gün pansuman yapmak gerek.
Hayatı çekilir kılan ıvır zıvırları almak gerek. [ cips, puding, çikolat]
Ütü yapmak gerek.
Özlemek gerek,
Sevmek bunların hepsinin toplamı, "gerek" ler çıkarıldığında elinizde olan, zevkle yaptığınız demek.
İşi sevmek, evi sevmek, sevgiliyi sevmek...
En çok da her iş bittiğinde gecenin körü canınm çektiği için mutfağa girip mercimek köftesi yapan adamı sevmek...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
hehe ben beğendim :)
bir de bu gereklere takılmadan, çok fazla düşünmeden üzerine akışına bırakıp yaşamak gerek :))
kuzu, bu siraladigin maddelere arada bir goz gezdirip hayatini dogaclama ya$ayip mutlu olmak gerek, sevgiler ;)
Hımm sadece mercimek köftesi başlı başına sevme nedeni hem de gece yarası :)
En gerekli "gerek" sana kendini yaptırır zaten... gerisini takmamak gerek :)))
Yorum Gönder